İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana 40 bini aşkın günahsız Filistinliyi katletmesinin en büyük kabahat ortakları olan ABD ve Batı, planlarını hayata geçirmek için Kıbrıs’ın güneyini adeta karargâh haline getirmiş durumda. Güney Kıbrıs’taki limanları savaş gemileriyle donatıp buradan İsrail lehine askeri ve istihbarat çalışmaları yürütüyor.
GÜNEY KIBRIS LİMANLARINDA ASKERİ HAREKETLİLİK ARTIYOR
Son aylarda Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin (GKRY) limanlarında büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Evvel ABD’ye ilişkin USS Wasp helikopter ve uçak taşıma kapasiteli amfibi atak gemisi Limasol Limanı’na demirledi, akabinde İngiltere’ye ilişkin amfibi atak gemileri ada açıklarına demir attı. Bölgede Batılı ülkelere ilişkin denizaltıların da olduğu biliniyor. Bu ülkelerin GKRY’ye kara ve hava gücü konusunda da yığınak yaptığı gözleniyor.
“YIĞINAĞIN TEMEL HEDEFİ, İSRAİL’İN HİMAYE EDİLMESİ”
Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanı Abdullah Ağar, ABD, İngiltere ile Fransa’nın ve birtakım müttefiklerinin savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’de uzunluk gösterdiğini söyledi. Ağar, “Doğu Akdeniz, Kızıldeniz, Babu’l-Mendeb Boğazı, akabinde Hint Okyanusu, Basra Körfezi ve oradaki Hürmüz Boğazı; yani bakıldığı vakit Batı, savaşa angaje olan müttefikleriyle birlikte bütün Arap Yarımadası’nı denizlerden kuşattı. Buradaki temel maksat, İsrail’in himaye edilmesi.” dedi.
“BU ÜSLER İSRAİL’E İSTİHBARAT SAĞLIYOR”
Başkent Üniversitesi Kıbrıs Türk Tarihi Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Balyemez ise, İngiltere’nin adadaki hâkim üslerine işaret ederek; adada iki operasyonel üssü olduğunu, üslerden birinin askeri harekât üssü olarak, başkasının ise istihbarat merkezli kullanıldığını söyledi. İngiltere’nin bu üslerden İsrail’e istihbarat takviyesi verdiğini hatırlatan Balyemez, “Kurulduğu andan itibaren aslında bu adadaki üsler Kıbrıs’ın güvenliği için bir tehdit. Yani Kıbrıs’ın bir ‘barış adası’ olabilmesi bu üsler burada bulunduğu surece mümkün değil.” değerlendirmesini yaptı.